Annesizlik
Yeşim, annesiyle kavga ettiği için soluğu dışarıda almıştı.
Acayip sinirliydi. Sürekli kendi kendine söyleniyordu. Bir
çocuk parkına gitti. Yaz mevsimi olduğu için her yer çocuk kaynıyordu. Bir
köşeye oturdu ve çocukları izlemeye başladı.
Bir çocuk salıncakta sallanıyordu. Çocuk, o kadar mutlu
gözüküyordu ki Yeşim, o çocuğa özendi. Şöyle düşündü, çocukken mutlu olmak daha
kolaydı. Bir çikolata yemek, azıcık oyun oynamak, parka gitmek, mutlu olmaya
yetiyordu. Şimdi öyle mi? Doyumsuzuz hepimiz. Ne elimizdekinin kıymetini
biliyoruz ne de azla yetiniyoruz. Hep daha fazlası. Sahiden mutluluk fazlalıkta
mı gizli? Yoksa sadece kendimizi mi kandırıyoruz? Çocukken üzüldüğümüz şeyler
de basitti.
Mesela yere düştüğümüz zaman üzülürdük. Çocukken hayatı daha
basit yaşıyorduk. Büyüdükçe işi karmaşıklaştırdık. Yeşim, etrafa şöyle bir göz
attı. Her annenin bir gözü evladındaydı.
Kendi annesini düşündü Yeşim. Birkaç saat önce kavga ettiği
annesini bir zamanlar Yeşim'in annesi de kızını böyle koruyordu.
Bir çocuğun en
güvenli olduğu yer annesinin kollarıydı. Yeşim, o Yollardan bile isteye
kaçmıştı. Bir an için üzüldü Yeşim. Koşarak annesine sarılmak istedi. Sonra
kendini tuttu. “Biraz benim kıymetimi anlasın annem,” dedi kendi kendine.
Birden tek başına kumlarda oynayan mutsuz bir çocuk gördü Yeşim. Hemen oturduğu
yerden kalktı ve çocuğun yanına gitti. Yavaşça yere çöktü. Tatlı bir dille
çocuğa şöyle dedi;
Merhaba, ben Yeşim. Sen kimsin?” Çocuk, şaşkın bakış Tarla
Yeşim'e baktı Sonra şöyle dedi; “Meme ben ° "Memnun oldum Merve."
Diye yanıt verdi Yeşim. Sonra da şunları söyledi “Neden burada böyle yalnız
oynuyorsun?" Çocuk, gözlerini yere indirdi ve cevap verdi. Aslında bir
sürü arkadaşım var,
Ama ben onlarla oynamak istemiyorum." "Neden?”
diye sordu Yeşim. Benim annem öldü. Babaannemle yaşıyorum. Arkadaşlarım hep
benle alay ediyor annem yok diye ben de üzülüyorum. Bu yüzden onlarla
oynamıyorum. ‘’ diye cevap verdi Merve. Yeşim bu cevap karşısında çok üzüldü.
"Biliyor musun?" dedi! Yeşim, "Benim hiç arkadaşım yok.
Benimle oynar mısın?' Merve, bu cevabı duyunca yüzünde
kocaman bir gülümseme belirdİ. Sonra da oynarım manasında kafasını sakladı. İki
kız beraber çok güzel oyun oynadılar Yeşim, kendim çocukluğuna dönmüş gibi
hissetmişti. Her güzel şeyin sonu olduğu gibi onların oyunlarının da sonu
gelmişti. Yeşim, Merve’nin yanından ayrılmadan önce ona söz verdi. Bundan sonra
her gün aynı saatte bu parkta buluşma sözü verdi. Sonra da yarın buluşmak üzere
birbirlerinden ayrıldılar. Yeşim, hatasının farkına Merve sayesinde varmıştı.
Eve gidip annesinden özür diIedi 0 günden sonra bir daha annesini küçük şeyler
için kırmadı.
Sena Nur Uslu