Büyük Yazı Yazma
Esma 2. Sınıfa giden Giresunlu bir kız çocuğuymuş. Zekâsı ve
üstün yeteneği dillere destanmış. Ailesi ve arkadaşları onu çok seviyormuş.
Ayrıca Esma kendisini aşırı iyi olduğunu hiç kabul etmezmiş. Fakat arkadaşları
onu hep iyi olduğuna inandırmaya çalışırlarmış. Ama yine de Esma kendisinin iyi
olduğunu hiç kabul etmezmiş. Ta ki bir yıl geçinceye kadar. Bir yıl geçip de
diğeri gelince arkadaşları artık Esma’ya aynı şeyi hatırlatmaya kalkmış ve
bağırmış: -Yeter! Demiş. Artık burama kadar geldi. Esma kendisinin iyi olduğunu
kabul etmiyorsa ona artık hatırlatmamıza hiç gerek yok, demiş. Sonra da Esma’nın
evine gitmişler. Fakat dokuz yaşında ki Selin buna karşı çıkmış arkadaşlarına
şöyle demiş;
- Durun durun bize bu
yakışıyor mu? Hem belki Esma kabul etmemekte haklıdır belki, demiş. Işık Selin’
e hak vermiş. ‘’Selin doğru söylüyor’’ demiş. Filiz, Yağmur ve Rüya kabul
etmiş. Fakat Sevgi hala kızgınmış. Koşa koşa Esma’nın evine gitmiş. Tam kapıyı
çalıyormuş ki Selin onu durdurmuş ve bağırarak şöyle demiş.-Sevgi dur dur. Çok
saçma davranıyorsun. -Yaptığın doğru bir şey değil. Fakat o an sesi duyan Esma
dışarı çıkmış. Daha sonra Selin ona her şeyi anlatmış. Esma’nın yaşları
boşaldı. Ama bu duruma Sevgi hem üzülmüş hem de yaptığı şeyden utanmış. Sonra
Esma; -Ben çok üzgünüm özür dilerim, demiş. Ve sonra Sevgi öne çıkmış şöyle
demiş; -Asıl ben özür dilerim Esma. Senin hiçbir suçun yok hepsi benim suçum.
Esma bütün arkadaşlarına gülümsemiş. Hepsinin özrünü kabul etmiş. Daha sonra
ömürlerinin sonuna kadar arkadaş kalmışlar.
Elif Nisa Bodur