Çarşambayı Sel Aldı Türküsünün Hikayesi
Ahmet, Abdal deresinin kıyısında yerleşmiş yoksul köy ailelerinden birinin oğluydu..baharla birlikte yıllarca süren kara sevdası karşılık bulmuş..Melek'e kalbini açmıştı.. Kısa zamanda yüzük takıp nişanlandılar..Ahmet yapraklar sararmaya durduğunda orduya yollandı..Melek'se gözyaşlarıyla başbaşa kaldı..ağaoğlu Mehmet Ali Meleğe göz koydu. Ahmet'in arkadaşları ne kadar uyardılarsa kar etmedi.. Melek reddetti Mehmet Ali'yi. Bunun üzerine ağaoğlu adamlarıyla Meleği dağa kaldırdı..Kötü haberi kuşlar uçurdu Ahmet'e. Kısa günde uçageldi aşkın delikanlısı.. Kuşandı atını silahını, arkadaşlarıyla düştü yollara.. Dağ tepe demedi gece gündüz Meleği aradı.
"Meleeeeek..Meleeeeek..´ diye çığıra çığıra sesi uçtu..
önce bir çakal yağmuru uç verdi..Sonra şimşek şimşek içinden çıktı..Çatırdadı koca gökyüzü..Işınlar çarşamba ovasını renkten renge soktu..Ne yağmur ne silinen izler aşkın atlılarını durduramadı..
Tufan ikinci kez yaşanıyordu sanki..Yağmur Yeşilırmağı boğuverdi.. Çarşamba ovası kaynayarak akan bir göle dönüştü. Canik dağlarından aşağılara doğru bir çığ gibi önüne kattığı her şeyi sürükledi sel. Evler, insanlar, bebek beşikleri, hayvanlar, kağnılar, ağaçlar, büyük küçük kayıklar çaltı burnuna doğru sürükleniyordu..
Sonunda duruverdi yağmur, güneşle parladı yeşil Çarşamba.. Usul usul bir gökkuşağı belirdi.. Sular günbegün çekildi.. çekildikçe hayat yeniden kurulmaya başladı.Yaralar sarılıyor, evler onarılıyordu. Abdal deresinin yeşil ırmağa katılmak üzere döküldüğü yamanın başında ahali toplanmaya başladı..Derenin eğimle indiği yamanın dibinde büyük bir kaya parçası vardı. Onun üstünde ise iki insan. Melek ve Ahmet'ti onlar. Elele tutuşmuş sırtüstü öylece yatıyorlardı. Ahali sel acısını unutmuş onlara yanıyordu. hüzün gözyaşına döndü.. o büyük kaya parçası,ahalinin üstünde toplandığı o taş.. Yedi yerinden ayrıldı ve her birinden bir servi boyu su fışkırmaya başladı..
Bu hazin aşka doğa gözyaşı döküyordu..
Ahali şaşkınlığın ardından dualar okumaya başladı.. Dualar içten mırıltılara..Yıllardır can alan insanların acısını dile getiren dizelere dönüştü..
işte rivayet o rivayet..Derler ve hikaye ederler ki Çarşambayı sel aldı türküsü o acı mırıltılardan doğdu..
Yedi yerinden su fışkıran kayanın olduğu yerde bir su değirmeni kuruldu.. Ve o yöre o gün bu gündür değirmenbaşı olarak anıldı..(Çarşamba'daki Değirmenbaşı mah.) çınar ağaçlarının gölgelediği ahşap değirmenin yedi taşı vardı.. Yedi oluğuna su veren set üzerinden yedi kez yürümek.. Sağ ve sol omuz üzerinden yedişer kez su atmak uğur sayıldı.. Her hıdrellezde bu yaşandı..1970'lerde değirmenin yıkımına değin bu gelenek sürdü.
Çarşamba’yı Sel Aldı,
Bir Yar Sevdim El Aldı Aman Aman.
Keşke Sevmez Olaydım,
Elim Koynumda Kaldı Aman Aman.
Oy Ne İmiş Ne İmiş Aman Aman,
Kaderim Böyle İmiş.
Gizli Sevda Çekmesi Aman Aman,
Ateşten Gömlek İmiş.
Çarşamba Yazıları,
Körpedir Kuzuları Aman Aman.
Allah Alnıma Yazmış,
Bu Kara Yazıları Aman Aman.
A Dağlar Ulu Dağlar Aman Aman,
Yarim Gurbette Ağlar.
Yari Güzel Olanlar Aman Aman,
Hem Ah Çeker Hem Ağlar.
Yılan Çıkar Kamışa,
Su Neylesin Yanmışa Aman Aman.
Mevlâ’m Sabırlar Versin,
Yarinden ayrılmışa aman aman.
Bir Yar Sevdim El Aldı Aman Aman.
Keşke Sevmez Olaydım,
Elim Koynumda Kaldı Aman Aman.
Oy Ne İmiş Ne İmiş Aman Aman,
Kaderim Böyle İmiş.
Gizli Sevda Çekmesi Aman Aman,
Ateşten Gömlek İmiş.
Çarşamba Yazıları,
Körpedir Kuzuları Aman Aman.
Allah Alnıma Yazmış,
Bu Kara Yazıları Aman Aman.
A Dağlar Ulu Dağlar Aman Aman,
Yarim Gurbette Ağlar.
Yari Güzel Olanlar Aman Aman,
Hem Ah Çeker Hem Ağlar.
Yılan Çıkar Kamışa,
Su Neylesin Yanmışa Aman Aman.
Mevlâ’m Sabırlar Versin,
Yarinden ayrılmışa aman aman.