Sefil Baykuş Türküsünün Hikayesi
Hıfzı, çocukluğunda amcası Sail Bey’in kızı Ziyade ile birlikte büyür. Ziyade 15 yaşına girince halk tarafından ince hastalık olarak bilinen verem hastalığına yakalanarak ölür. Amcası kızı Ziyade’nin genç yaşta ölmesi ile yıkılan Hıfzı mezarlığa gider. Mezarlığı bir viraneye benzetir. Viranede baykuşların tünediğini düşünür. Ziyade’yi bu viranede yatarken görünce bir baykuşa benzetir. Ama bu baykuşun sefil olduğunu bilir. Yaktığı ağıtta Ziyade’ye sefil baykuş diye hitap eder. Burası bir viranedir burada ancak baykuşlar tüner. Sen bir baykuş değilsin. Bu yerde ne işin var? Senin yerin yurdun virane midir diye sormaya başlar. Ziyade’ye sefil baykuş diye hitap eder. Sonradan sefil baykuş deyimini şeyda bülbüle çevirir. Yaktığı ağıtın her hanesine Ziyade bir hane ağıt ile cevap verir. Ağıt böylece 15 hane Hıfzı’nın, on beş hane Ziyade’nin ağzından otuz haneye ulaşır.Hıfzı’nın söylediği on beş hane kayıt altına alınırken Ziyade’nin söylediği on beş hanenin yedi hanesi bulunamaz. Hıfzı üzerine çalışma yapan Araştırmacı Yazar ve Halk Ozanı Sadık Miskini ağıtın akışına uygun olarak Ziyade’nin ağzından Hıfzı’ya cevaben yedi hane yazar ve bu şaheseri otuz haneye tamamlar.
Hıfzı:
Sefil baykuş ne gezersin bu yerde
Yok mudur vatanın ellerin hani
Küsmüş müsün selamımı almadın
Şeyda bülbül şirin dillerin hani
Ziyade:
Emmimzade küsmemişim ben senden
Ölüm lal eyledi dillerim yoktur
Eydi kametimi büktü belimi
Kalkamam ayağa hallarım yoktur
Sefil baykuş ne gezersin bu yerde
Yok mudur vatanın ellerin hani
Küsmüş müsün selamımı almadın
Şeyda bülbül şirin dillerin hani
Ziyade:
Emmimzade küsmemişim ben senden
Ölüm lal eyledi dillerim yoktur
Eydi kametimi büktü belimi
Kalkamam ayağa hallarım yoktur