Edirne'nin Ardı Bağlar Türküsünün Hikayesi
Edirne dolaylarında, Müslüman ahaliyle, Hıristiyanların dostça bir arada yaşadığı yıllar... Müslümanlarla diğer dinlere mensup insanlar kavgasız gürültüsüz birlikte
yaşarmış... Her toplumun kendine göre örf ve adetleri, kendi dini inançlarına göre yaşayışları ve töreleri varmış. İşte bu iki dinin mensupları her ne kadar dostça yaşasalar da birbirlerinden hemen hemen hiç kız alıp vermezlermiş.
Başka bir dine mensup bir kızı almak, ya da onlara kız vermek pek hoş karşılanmazmış. Fakat gönül bu ne yapmalı? Ona gem vurmak mümkün mü? Gönül bu ferman dinlemez elbet. Edirne’nin zengin, ileri gelen ailelerinden birinin oğlu da, işte böyle gönlüne ferman dinletemeyenlerden... Bu delikanlı Dankilo (Danike) adında bir Rum kızına gönlünü kaptırmış.
iyice meydana çıkınca köyde de huzursuzluk başlamış. “Nasıl olur da, eşraftan birinin oğlu, bir Rum’a âşık oluİki sevdalı genç, tüm bu olup bitenden rahatsız olmaya başlamış. “Bunlar bizim evlenmemize müsaade etmeyecekler. Biz buralardan uzaklara kaçalım” diye sözleşmişler. Yerin kulağı vardır derler ya, gençlerin kaçmaya hazırlandıklarını aileler duymuş. Bu durumu kendilerine yediremeyen; bunu bir şerefsizlik sayan Mestan’ın ailesinden bazıları, Meriç kıyısında buluşan genç aşıkların üstüne kurşun yağdırmış. Bu türkü işte bu olay üzerine yakılmıştır: yor; onunla sevişiyor” diye tatsız sözler söylenmeye başlamış.
Edirne’nin ardı bağlar
Meriç akar (moru dankilom) sular çağlar
Eşinden ayrılan ağlar
Ay oldun mu (moru dankilom) duyuldun mu?
Hacıoğlu Mestan gibi vuruldun mu?
Edirne köprüsü taştan
Sen çıkardın (moru dankilom) beni baştan
Ayırdılar beş kardaştan
(Yöresi: Edirne; yayımlayan: Mehmet ÖZBEK)
Kaynak: ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ ve EDEBİYATI ANABİLİM DALI / Merdan GÜVEN / TÜRKİYE SAHASINDAKİ HİKÂYELİ TÜRKÜLER ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA / DOKTORA TEZİ / TEZ YÖNETİCİSİ Yrd. Doç. Dr. Dilaver DÜZGÜN